Alt katta oturuyor, kimsesiz değil, çocukları var.
Felç geçirdi kimsesiz.
Kendi kendine ayağa kalkmaya çalıştı, biraz başardı toparlanmak için mücadele etti. Yarım yamalak kaktı ama olmadı çok zorlandı,
Kafası karıştı, dışarı çıkmak istedi dönüş yolunu bulamadı, Götürdük çıkma sakın dedik biz geliriz dedik, kızdı gururu kırıldı, yine çıktı yine geri götürdük.
Kızım her gün iniyor ona yemeğini yediriyor, çoraplarını giydiriyor, sohbet edip moral vermeye çalışıyor.
Kartal Belediyesi ilgilendi, en kısa sürede gelecek gerekeni yapacak;
Bekliyoruz.
Çoucukları var dedimya, soracaksınız şimdi; peki onlar nerede diye?
Torunları o haldeki dedelerinden korkarlarmış, gelemiyorlar.
Baba çocuklar ve torunlar. Aralarında ne oldu ne var bilmem. Bilmekte istemem. Kim haklı kim haksız sorgulamakta işimiz değil.
Bildiğim bir şey var: Hayatın bir devir daim olduğu, dönüp dolaşıp geldiği geleceği yerde şartlar ne olursa olsun analarına babalarına yaşlılıklarında, böyle zor günlerinde nasıl bakılması gerektiğinin çocuklara öğretilmesi. Bu gün bana , yarın sana.
Adamın çocukları bir fırsat kaçırıyorlar. hem kendileri hem çocukları hemde babaları için.