27 Ağustos 2009 Perşembe

YIKILAN BİNA VE ALTINDA KALAN KİTAPLAR

Şu anda İSTANBUL B.ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SAYIN KADİR TOPBAŞ,CELAL PİR'e bir şeyler anlatıyor, HALİÇ HALİÇ deyip duruyor.
CELAL PİR de ortama ayak uyduranlardan sormuyorki BAŞKAN OKULU Nasıl kıydında yıktın, hadi evraktı belgeydi eksikti gedikti, anlardık biraz ama nasıl kıydın koca kütüphaneye de kitapların bile toplanmasına izin vermediniz. Sen ki İSTANBULLU diye övünürsün, bu İSTANBUL lu olmaya pek benzemiyor. Palavradan yerleşik istanbullu.
Kitapları sever İSTANBULLU, kıyamaz hor görülmesine, onun için sarrafları boldur, bu kültür şehrinin, her ne kadar BEL.Başkanları, yöreler de dahil kültür den nasiplerini almamış olsalarda; yık okulu, anladıkta, kıyma kütüphaneye, zaten değerini bilen kimselerde kalmadı ya, sen uyma bari o densizlere, vur elini masaya, dur de, durun bakalım ben bu şehrin başkanıyım,yıktırmam o kütüphaneyi de, bekleyin kitaplarını toplayalım de onlara zarar gelmesin de de be adam . Hiç bir şey yokmuş gibi de çık anlat HALİÇ miş suymuş, CELAL PİR sende durma sorsana,anlat başkan nedir bu diye , ama senin de suçun yok programın değil, hazırladığın sorular değil, hatta her zaman ortama uygun hazırlandığın kıyafet bile bugün düzgün değil.

20 Ağustos 2009 Perşembe

KORKU CUMHURİYETİ ( 5 N 1 K CNN )

Bir kaç gün evvel CNN de ki"5 N 1 K" programının manşeti ve içeriği.
Bir önceki yazımın üzerinden aylar geçmiş, ne yazıkkı artık TV programının manşetine taşınmış bu korku. Belki geçer bir şeyler değişir umudu yerini acabalara bırakıyor.
Yazık oluyor insanlarımıza, kapılmış rüzgara gidiyoruz , ezik, sinmiş, hakkını aramayı unutmuş.
Eskidende böyle idik. Bir ara açıldık gibi oldu, ihtilaller sonrası, demokrasi, özgürlük varmış dedik galiba. Yokluklar gitmiş, raflar dolmuş, aaa insanca yaşam buymuş demiştik.
Sokak köşelerinde MARLBORO var KENT var sesleri kaybolmuştu, tipini beğenmediklerini, yan bakanları şubelere atıp, ne olduğunu bile bilmeden misafirliklerini unutmuştuk, karakollarımız bile camdan ve şeffaftı artık.
Bugünkü HÜRRİYET te resimler var adamlar cephanelikler yığmış bir taraflara, savaş çıksa savunma için yeterde artar gibi. Ne yapacaklar dı bunlarla, nerelere götüreceklerdi bu memleketi, bunlarmı kurtaracaklardı memleketi? Peki bizi onlardan kim kurtaracaktı. İllaki birilerinin bu memleketi kurtarmasımı gerekiyor. O kadar basiretsizmi ki bu halk ?
Ah ne olurdu bu garabetliklerden bir kurtulabilseydik,ama çok zor görünüyor. Kazanı tam kaynatırken, bir tutam şundan, bir tutam bundan birazda şunlardan koyalım dedikçe işler iyice karışıyor, kaçıp gidiyor elimizden,tadıda kaçıveriyor hemen.