28 Mayıs 2008 Çarşamba

ÇARŞI'YI FESHETMEK

Olmadı beyler olmadı, bu kadar kolay pes etmeyin.
ÇARŞI BEŞİKTAŞ'IN önüne geçmişmiş.
Olurmu, siz demi bu dolduruşlara geliyorsunuz.
Hangi takımın böyle bir gurubu var,
Hangi takımın bir taraftar gurubu böyle etkili ?
Hiç bir şekilde yıkamayacakları bir abideyi, işte böyle sallarlar, aynı sevgili ALEN 'in dediği gibi çomak sokarak, iftira lar atarak.
YAPMAYIN, çok mücadele ettiniz bu güne kadar ÇARŞI yı bu hale siz getirdiniz, bu ismi siz yükselttiniz, ama
UNUTMAYIN:
Yıllarca, orası MİTHATPAŞA iken, DOLMABAHÇE iken, saha toprak iken günde iki üç maç yapılırken,bizlerde oradaydik, Amigo Orhanlarla, ŞEREFLER le, rahmete kavuşmuş nice isimlerle,siz ÇARŞI diye adlandırdınız , bizler de gurur duyduk sahiplendik.
Yapmayın, bu gücü bu kuvveti kendi kendinize fesh etmeye kalkmayın.
O tribünün, o gurubun, bu günlere ulaşmasına o tahta, bazen taşlarında kimi zaman geceden, kimi zaman erkenden sabahın köründe kuyruğa girip te SİYAH BEYAZ diye bağırmaya çalışan o zamanın gençlerine yapmayın.
ÜÇLÜ ÇEKTİR ALEN, AMA bir de düşün, o ÜÇLÜ, bir zamanlar notalara hitap eden ritmi ile güzel, o kadar acele, alkışların birbirine karıştığı süratte değil.
AHENKİ BOZMA, musikiyi dinleyerek o ÜÇLÜ çektir,
BIRAK FESHİ DE TARİH KENDİ GÜCÜ İLE BAŞARMAYA ÇALIŞSIN,

28 Nisan 2008 Pazartesi

ARKA SOKAKLAR

Hayvan beslemek güzel, keyifli, yararlı, sevgi isteyen bir uğraş. Başka canlıları sevmek onların yaşamlarını güzelleştirmeye çalışmakta iyi. Eklenecek bir çok kelime daha olabilir bu konuda, ama ya bu şehirde yaşayan diğer canlıları düşünmeden olurmu ?
Canlılar dediğim bizler insanlar. Köpeğini gezdirip, onun ihtiyaçları için koşuşturan ey köpek sahipleri, hiç mi içiniz sızlamıyor, hiç mi utanmıyorsunuz, sakin sokaklarda o köpeğinizin pisliklerini oralarda bırakmaya, umarsızca, böylesine mikrop saçmaya.
Sizlerki , güya, İSTANBUL 'UN seçkin bir muhitinde, seçkin yaşam sürüyorsunuz ama aslında siz öyle sanıyorsunuz. Köpeğiniz o seçkin yaşamı sürüyor, bu güzel sokaklara istediği gibi rahat rahat pisliğini yapıp arkasına bile bakmadan gidiyor. Ama sen o köpeğin sahibi utanıyorsun ama ne yapacaksın içinde yok o temizlikten eser, bakıyorsun etrafına korkakça, gören yok adımlarını hızlandırıyorsun, hemen sokak değiştirip evine kaçıyorsun. Ama aklın hep o almadığın, bir poşete koyup ortadan kaldıramadığın köpeğinin pisliğinde, o da artık aklında içinde yer ediyor zamanla, birike birike seni o pisliklerin çukurunda nefes alamaz hale getiriyor biliyorsun, ama ne çare, sen zaten o pislikle yaşamaya alışmışsın aslında biliyormusunki o garabeti yapan o zavallı hayvan değil sensin, kendini o köpeğin yerine koy öyle bir gözünün önüne getir; gördünmü halini ? Begendinmi ?

9 Nisan 2008 Çarşamba

MERVE TERZİOĞLU-CENNET SENİ BEKLİYOR


Kötü bir trafik kazası, ardından o meşhur AMERİKAN HASTAHANELERİ.
Ama bu sefer korkunç bir ihmal. O dizilerde gördüğümüz, hastahanelerden farklı ve gencecik, bir biblo gibi evladımız yok artık.
Yeğenim, Fenerbahçe Klubünün yüzücülerinden YAMAN OĞUZ'un takım arkadaşı,hem kulüpten hem milli takımdan. Kapı komşumuz, gözlerimizin önünde büyüyen, sevgili MERVE'miz.
İlk bilgilere göre, Amerika da geçirdiği trafik kazasından sonra, maalesef hastanahede ihmal ve yanlış tedavi sonucu yaşamını yitirdi.
O güzel, cici kız yok artık.
Allahım MERVE MİZE RAHMETLER EYLE, Kederli ailesine sabır ve dayanma gücü ver.
Tüm gençlerimizin BAŞI SAĞOLSUN.

26 Mart 2008 Çarşamba

KUYRUKSUZ KEDİLER-KÜPELİ KÖPEKLER

Gördünüz biliyorum.
Trafik ışıklarında, kalabalıksa hareket etmelerini, eğer kimseler yoksa, o mahzun bakışları ile ışıkların değişmesini bekleyen sokak köpeklerini gördünüz. Ki onlar renk ayrımı yapmayı beceremedikleri söylensede, o ışıkların kırmızıdan yeşile döndüğünü görüyorlar. Arabaların durması gerektiğini biliyorlar ve sakince sıralarını bekleyip karşıya geçiyorlar. Belki karşı kaldırımda onları ilgilendiren bir şey yok, belkide sırf o çok sevdikleri insalarla bu yürüyüşü gerçekleştirmek istiyorlar.
Bence o ışıkların anlamını bilmeyen öğrenmeye de niyeti olmayanlara ders veriyorlar.
" Ben kulağı küpeli, hüviyeti olan bir canlıyım. Belki bir sokak köpeğiyim ama bak bunlar TRAFİK IŞIKLARI "
Anlıyormu acaba, bir metre daha ileri gidebilmek için gözü kararan,sinirli, aksi, sağa dönerken biraz olsun duraksaması gerektiğini hüviyetinde İNSAN yazan canlı.
Arabasından inmeden şöyle bir dikkatli baksa o köpeğin gözlerine; anlayacak belki.
İstanbul!un ünü sınırları aşmış kedileri, ne oldu sizin kuyruklarınıza.
Tren yoluna yakın olanlarınız için diyeceğimki , bir kazadır oldu. Ama ya sahildekiler, ne hikmetse arttıkça artıyorsunuz, kuyruksuzlar.
Kartal!da, Suadiye!de Bostancı!da, kısaca tüm sahilde . Aklım karışıyor, üzülüyor, ve merak ediyorum. Kötü düşünceler geliyor aklıma birilerimi......?
Ama silip atmak lazım böyle düşünceleri, inanılmaz geliyor çünkü olmaz öyle şey , insan kötü olabilir ama bu renk harikaları, keyifli mırıldanmaların bestecileri, sevgi dolu bakışlar sahiplerine kimseler kıyamaz biliyorum.
Şakayla bir müddet geçiştirelim üzüntüm dağılsın. KUYRUKSUZ MODASI ; ee nede olsa CADDE nin ve SAHİLİN kedilerisiniz.

6 Mart 2008 Perşembe

CADDE VE BAHAR

Bahar geldi sayılır. Belediye her bahar olduğu gibi yine caddeyi güzelleştirmek için başlar çalışmaya. Ağaçların altındaki küçük toprak parçalarındaki zalim ayaklardan kurtulmayı başarabilen çiçekler açmaya başlamış bile. Sahilde canlanmak üzere . Menekşeler rengarenk öyle keyifliki. Hele biraz daha ısınsın havalar dahada canlanacaklar. Sevgili kargalarımızın şerrinden saklanabilmiş lalelerde açacak sırayla.
Dükkanlarda hummalı faaliyetler başladı bile .Kimileri sil baştan komple tadilatla girecekler mevsime. Kafeler yavaş yavaş dış mekanlarının çerçevelerini kaldırmaya başladılar ürkekde olsa. Az da olsa bahar modasını yansıtmaya çalışan şık bayanlar boy gösteriyorlar o alımlı adımları ile.
CADDE yavaş yavaş sezonuna hazırlanıyor.
Bir lira isteyen yeni dilencileri, kafelerin önüne park etmeye çalışan arabalara " göz kulak oluruz abi " ci, artık aşina çocukları,tezgahlarının renkli görüntüleri, inanılmaz güzel kokuları , bir okadar da itici kıyafetleri ile çiçekçi çingeneleri,
Şaşkınbakkal'ın trafik ışıklarına insanlardan daha çok riayet eden, kulakları küpeli, sevimli, derin bakışlı köpekleri ile.
Galiba caddemiz sezona hazır gibi.

16 Şubat 2008 Cumartesi

MOR VE ÖTESİ

Eurovısıon'da bizi temsil edecek parça DELİ ; bence iyi.
Tipik bir MOR VE ötesi çalışması. Bizim için beğenilir bir yapıt ama , enternasyonal alanda nasıl bir başarı yakalar soru işareti.
Ama zorlama ve piyasa şarkısı olmadığı için şansını yüksek buluyorum.
Gerçi bu yarışma bizim dışımızda fazla önemli değil gibi görünsede, gençlerin önünü açmak için ideal. Mor ve ötesi zaten kendi bildikleri yolda tarzlarından hiç eksiltmeden yürümeye devam ediyorlar ve önleri olabildiğince de açık.
Deneyimlerini arttırmaları ve kariyerlerini yükseltebilmeleri açısından iyi bir fırsat.
Ve bu duruşlarını değiştirmezlerse başarıları giderek artacak.
BAŞARILAR.

5 Şubat 2008 Salı

TEBRİKLER

ÖYKÜ VE BERK kardeşler.
İlk seyrettiğimde gözlerime , kulaklarıma inanamadım.
Dinlediğimi, seyrettiğimi idrak edene kadar bir anda geçti gitti.
Ta ki yeniden yayınlanana kadar bekledim. Daha dikkatli takip etmeye çalıştım.
Şaşkınlıktan,heyecandan yine aktı gitti.
Çare You Tube 'daymış ÖYKÜ BERK kardeşler ortalığı yıkıp geçiyormuşta haberimiz yokmuş.
Mükemmel bir sentez. Bizim bildik ve aklımıza düştükçe mırıldandığımız bir türküyü, flamenco ile birleştirmek ve böylesine icra etmek.
Sadece bravo demekle olmazdı. Bir iki satırla desteğimizi belirtmek geçti içimden. Klibi de, kodu serbest ve kopya edilebilir olduğu için bu sayfaya ekledim.
Bandrollü albümü satın alıp, korsanlara dur demek te başka bir görevimiz olmalı.
Modern, becerikli, yetenekli, cesaretli türk gençleri; kocaman bir alkış. Konser salonunda olsak uzun peş peşe bitmeyen "BİS" alkışları ile durmaksızın devam diyorum.

2 Şubat 2008 Cumartesi

CADDE

TÜRKİYE 'NİN, İSTANBUL'UN,AVRUPA'NIN, BENCE DAHA DA İLERİ GİDİP BELKİDE DÜNYANIN SAYILI CADDELERİNDEN BİRİDİR BAĞDAT CADDESİ.
YILLARIN YORGUNLUĞUNU TAŞIMAZ ,HER DÖNEME HER ÇAĞA UYUM SAĞLAR.
SEFERE GİDEN ORDULARIN KONAKLAYIP SU İÇTİKLERİ SELAMİÇEŞMEDEN DÜNYA MARKALARININ SIRALANDIĞI,ZAMANLA TARZLARI DEĞİŞSE BİLE VARLIKLARI HİÇ AZALMAYAN KAFELERİ İLE TÜM GÜZELLİĞİNİ SERER, BOSTANCI'YA KADAR.
KEDİLERİ SAHİLE KAÇMIŞTIR AMA KULAKLARI KÜPELİ KÖPEKLERİ KENDİLERİNE YER BULMUŞLARDIR DÜKKAN PASPASLARININ ÜZERİNDE .
BELKİ DİKKATİNİZİ ÇEKMİŞTİR, CADDENİN İNSANLARI; ÇOĞUNU TANIR O KÖPEKLERİN.
ONLARDA SEVER KENDİLERİNE SEVGİ İLE BAKAN BU İNSANLARI.
YAĞMURDA YÜRÜYÜN CADDEDE , DİVAN DA YADA HERHANGİ BİR YERDE ÇAY İÇİN, ESKİLERİN TABİRİ İLE PİYASA YAPIN,ÖZELLİĞİDİR BAĞDATIN.
KIYAFETLERE, TARZLARA BİR GÖZ ATIN, İSTER VİTRİNDE, İSTER İNSANLARIN ÜZERİNDE. FARKLI STİLİ YAKALARSINIZ HEMEN.